وَجَعَلْنَا مِنْ بَيْنِ أَيْدِيهِمْ سَدًّا وَمِنْ خَلْفِهِمْ سَدًّا فَأَغْشَيْنَاهُمْ فَهُمْ لَا يُبْصِرُونَ
Süleyman Ateş
Önlerinden bir sed ve arkalarından bir sed çektik de onları kapattık; artık görmezler.
Alİ Bulaç
Biz önlerinde bir sed, arkalarında bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.
Diyanet İşleri
Önlerine ve arkalarına sed çekmişizdir. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve önlerine bir set çektik, arkalarına bir set ve gözlerini bağladık da bu yüzden onlar, görmezler.
Öztürk
Önlerine bir set, arkalarına da başka bir set çektik. Böylece onları kuşatıp sardık; artık onlar görmezler.
Çeviriyazı
vece`alnâ mim beyni eydîhim seddev vemin ḫalfihim sedden feagşeynâhüm fehüm lâ yübṣirûn.
Diyanet Vakfı
Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Hem önlerinden bir sed, arkalarından bir sed çekmişiz, kendilerini sarmışızdır. Baksalar da görmezler.
Suat Yıldırım
Hem önlerinden hem arkalarından bir set yaparak, öylesine çepeçevre sardık ki,artık hiç göremezler onlar...
Edip Yüksel
Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çekerek onları perdeledik; artık göremezler.
: